Parfümün Tarihçesi: Geçmişten Günümüze Parfüm

Halk arasında çoğunlukla Fransa’da icat edildiği bilinen parfümlerin tarihi aslında çok daha eskiye, milattan öncesine dayanıyor. Yapılan araştırmalara bakıldığında Mısır ve Mezopotamya’da ilk kez insanların güzel kokmak için esans süründüğü ortaya çıkıyor. Parfümlerin günümüzdeki şeklini almasıysa Doğu’dan Batı’ya uzanan sıra dışı bir yolculukla gerçekleşiyor…

Parfümün Tarihçesi

Her gün güzel kokmak adına sıktığımız parfümlerin kökeninin hangi tarihe ve millete dayandığını merak eden oldu mu hiç?

Başlangıcı M.Ö. 4 bin tarihine kadar uzanan bu yolculuk, bitkilerin yakılarak tütsü gibi kullanılmasıyla hayat buluyor. Parfüm kelimesi de kökenini aslında tam buradan alıyor. Latince olan bu kelime “dumandan çıkan” anlamına geliyor.

Çevreye hoş kokular yaymak amacıyla bergamot, mersin, yasemin, kişniş gibi bitkilerin yakılıyor. Sürmek içinse çiçekler çeşitli yağlarla harmanlanarak sıvı bir karışım elde ediliyor.

Eski medeniyetler tarafından daha çok dini amaçlı kullanılan kokular, sonraları estetik gayelerle kullanılmaya başlanıyor.

11. Yüzyılın başlarında İbn-i Sina, gül suyunu ve uçucu olan eterik yağını damıtmayı başararak koku verici maddeyi gülden ayrıştırıyor ve böylece parfüm alanındaki ilk büyük adım atılmış oluyor. Diğer  çiçekler üzerinde de aynı işlemi gerçekleştiren İbn-i Sina, tütsüden daha hafif bir koku elde etmeyi başarıyor.

Daha sonra damıtılarak hazırlanan koku, ticaret, savaşlar ve İpek yolu vasıtasıyla Avrupa’ya ulaşıyor. Parfüm en modern halini Macarlar sayesinde alıyor. 1370’te ilk alkol temelli parfüm olan Macar Suyu, Macar kraliçesi Elizabeth’e sunulmak üzere yapılıyor.

Fransa’ya ulaşan parfüm, kısa sürede ülkenin tekeline geçmiş ve Avrupa’da parfüm üretiminin merkezi haline gelmiştir.

19. yüzyıla kadar bitkilerden elde edilen yağlarla devam eden parfüm üretimi, modern halini 1806’da Jean Maria Farina tarafından Eau de Cologne ile almıştır. Almanya kökenli bu parfümün 1818’de patenti alınmıştır. Parfüm içeriğindeyse portakal tomurcuğu, bergamot, biberiye ve limon yer almaktadır.

Ülkemizde 19. yüzyılın başında gülyağı ve uçan yağ üretimi başlamış, Isparta gülü ve bunun yan ürünleri dünya pazarındaki yerini almayı başarmıştır.

Son olarak kimya sanayinin gelişmesi, dünya nüfusunun ve taleplerin artması sebebiyle doğal yağlarla sentetik hammaddeler harmanlanmış ve “kompoze esans” denilen parfüm ortaya çıkmıştır.